DOĞRU YAPMAYA ÇALIŞMAKTAN VAZGEÇİN !

HERŞEYİ DOĞRU YAPMAKTAN VAZGEÇMEK

Bu kitap, terapi grubundaki erkeklere vermeyi planladığım birkaç bölüm olarak başladı. Başlangıçta, gündem ya da hedef olmadığında, yazdıklarım Efendi Adam Sendromu hakkında artan, iç görümün kendiliğinden bir kaydıydı. Çok geçmeden danışanlarım ve aile üyeleri bir kitap yazmamı önermeye başladılar. Zaten yaptığım şeyin mantıklı bir uzantısı gibi görünüyordu, bu yüzden fikir çok mantıklı geldi.

mükemmelliyetçilik

İşte o an bir şeyler değişmeye başladı. Bir avuç danışanımın yararına yazılmış birkaç fikir ve örnek olmaktansa, çabalarım yayınlanmayı ve yaygın olarak dağıtılmayı hak edecek bir şey üretmeye yöneldi. İnsanların "en çok satanlara gir" ve "zengin ol" gibi şeyler önerdiğini duymaya başladım.


Bir zamanlar zahmetsiz bir aşk emeği olan şey, beklentinin ağırlığı altında bocalamaya başladı. İnsanların önerdiği yüksek standartlara uymak için kitabım iyi olmalıydı. Sadece iyi değil mükemmel olmalıydı!

Bu gündemle "Artık İyi Çocuk Olmak Yok" kitabını tamamlamak için altı yıl çalıştım. Bu süre zarfında arkadaşlarım ve ailem tarafından en sık sorulan soru "Kitabı ne zaman bitireceksin?" oldu. Thank you Robert :) 


El yazması yıllar içinde en az üç büyük revizyondan ve kapsamlı düzenlemeden geçti.(Büyük işler büyük emek ister). Kitabı bitirme süresinin uzunluğuna birçok faktör katkıda bulundu, ancak bir numaralı sebep, mükemmel olması gerektiğini düşünmemdi. Kitabın yayınlanması için mükemmel olması gerektiğini düşündüm. Herhangi birinin satın alması için, mükemmel olması gerektiğini düşündüm. Birine yardım etmesi için, mükemmel olması gerektiğini düşündüm.


Ne yazık ki, bu büyük yanlış algılamanın birtakım zararlı sonuçları oldu: Efendi Adam Sendromu hakkında bildiğim her şeyi yazmam gerektiğine inanıyordum! Bu kitabın orijinal el yazması, muhtemelen bugünkü uzunluğunun dört katıydı. Etkili bir yazar olmam gerektiğine inanıyordum. Metnin, kusursuz olması gerektiğine inandım.


Kitabımı neden bitiremediğimi öğrenmek için terapiye gittim. Çocuklarım, hiç bitiremeyeceğimi tahmin ederek hayal kırıklığına uğradı. Karım, bitirmezsem yarı ciddi bir şekilde beni terk etmekle tehdit etti.


Sonunda, yıllarca süren hayal kırıklığından sonra bir atılım yaptım. Çok bilge bir insan, kendime "kitabı asla yayınlamama" izni vermemi önerdi. Hemen bir rahatlama hissettim.


Asıl amacımdan uzaklaştığımı fark ettim. Birkaç erkeğin daha iyi hayatlar yaşamasına yardımcı olacak birkaç iç görü yazmak... Yayınlanma ve en çok satan yazar olma zorunluluğundan kurtulduğumda her şey değişti. Orijinal gündemime geri döndüm. O andan sonra ve yazdığım andan itibaren kendime tek bir şey sordum: "Bu kitap, danışanlarımın sorunlarına yanıt bulmasına yardımcı olacak mı?" Aynı zamanda kitabı hiç bitirmezsem, danışanlarımın benim bilgilerimden yararlanma şansının asla olmayacağını" kendime hatırlattım.


** Bu kitabı başta kendim için çeviriyordum. Başkalarının da ilgi göstermeye başlamasıyla onları düşünerek çevirmeyi düşünsem tıkanıyordum. Bende kendi şahsım adına başa döndüm. Bu kitaba önce benim ihtiyacım vardı. Şimdi hem okumaktan , hem çevirmekten zevk alıyorum.


Bir keresinde bu kitabı yazma inancından vazgeçtim. Çünkü mükemmel olması gerekiyordu. Mükemmellikten vazgeçince işler rayına oturmaya başladı. Kitabı tamamladım. Danışanlarım, hayatlarının değiştirdiğini bildirdi. Terapistler, danışanları için kopya talep etmeye başladılar. Radyo talk-show sunucuları, gazete ve dergi yazarları röportajlar için benimle iletişime geçmeye başladı. Bir ajans tuttum. Yayıncılar beni takip etmeye başladı.

Her şeyi doğru yapmaya çalışmak, kitabın hayatını emdi sadece! Mükemmel olmayı bırakmak ve sadece "yeterince iyi" olmasına izin vermek, tutkumu kucaklamak ve kalıcı değeri olan bir şey yaratmak için beni özgür kıldı. Bu aynı prensip iyileşen iyi çocukların hayatının her alanı için geçerlidir.


Ücretsiz Etkinlik 42


Mükemmeliyetçiliğiniz veya bunu doğru yapma ihtiyacınız*** , tutkunuzu ve potansiyelinizi gerçekleştirmenize nasıl engel oluyor? Her zaman yapmak istediğiniz bir şey seçin: Bir kitap yazın, hobinizi bir işe dönüştürün, hareket edin, okula geri dönün, bir yeteneği tamamen benimseyin.


*** Kırmızı hap dinamikleri ile tanıştığımda aynı şeyleri yaşadım. Kendi iç güdülerimi dinlemeden ezberlenmiş dinamiklerle hareket etmeye çalışıyordum. Fakat bu üstümde hiç durmadı ve bana ağır baskı yaptı. Hapın dinamikleri yol göstermeyi ve kadın - erkek doğasının mantığını anlatmasına rağmen "yapana kadar yapıyor gibi yapmak" dönemi geçirdim. Bu ağır baskıyı fark edince kendime hata yapma payı bırakıp "başarısızlığı göze aldım" ,."bazen yukarı çıkmak için dibe vurmak gerek" dedim. Bu bana bir çok şeyin mantığını anlamamı sağladı. İç güdülerimi dinliyor ve kırmızı hap dinamikleriyle şekillendirip ortaya dökmeye başladım. Bazı dönemlerde neden böyle kaygı duyuyorum? diye kendime sorular sordum. Kaygıları yaşıyordum , çünkü eski ile yeniler birbiriyle çatışıyordu. Yıllardır beynim, romantizm ve arabesk ile yıkanmıştı. Bir kaç sefer kırmızı hap dinamikleri beni sevgiden bile uzaklaştırıyor sandım. Fakat pes etmedim. Çekiçleri vurmaya ve içinden altın çıkarmaya devam ettim ve etmeye devam ediyorum.. 


Şimdi kendinize şu soruyu sorun:


 Bu çabanın başarılı olacağını önceden bilseydim, yapmaktan çekinir miydim? 

Bu bilgi ; sizi onu mükemmel bir şekilde yapmanız gerektiği inancından kurtarır mı? Bu bilgi ; sizi başlamanız için motive eder mi yoksa daha önce başlamış olduğunuz bir işi tamamlamanız için mi motive eder? Başarısız olmanın bir yolu olmadığını önceden bilseydiniz , hangi riskleri almaya istekli olurdunuz?


Ne için bekliyorsunuz? Mükemmel olmayı mı ?


Mükemmel bir şekilde yapma ihtiyacını bir kenara bırakın ve sadece yapın!

Post a Comment

Daha yeni Daha eski