ÇOCUKLUK VE TRAVMALAR - Terk Edilmek ve Utandırılmak
Çocukluk Travmaları Nasıl Oluşur ve Nasıl Kurtulur ?
Bir kişinin kendisiyle ilgili belirli şeyleri ortadan kaldırmaya ya da gizlemeye çalışması neden mantıklı görünür? Bunu yapması için önemli ve zorlayıcı bir neden olmadıkça farklı bir şey haline gelmek için neden uğraşır ? Neden insanlar gerçekte kim olduklarını değiştirmeye ve gizlemeye çalışıyor?
Efendi Adam Sendromunu mümkün olan her açıdan inceleyerek yıllar geçirdikten sonra , bu sorulara mantıklı bir tane cevap var. Bu soruya cevap , bir erkek Erkek adam(kendisi) olduğu zaman , kendini güvenli veya kabul edilebilir hissetmiyor. İyi adam olmak, kendini güvende hissetmediği durumlarda başa çıkmanın ve korunmanın(!) bir yoludur. (buna parmak basarım ve bana göre bu yetiştirilme tarzı gerçeğin önüne set çekmek , maske takmaktan başka bir şey değildir.) ya da bir erkek ya da erkeğin toplum tarafından olması gibi olduğu kabul edilebilir. Yetişkin bir erkek için kendini ön plana koyması tehlikeli ve kötü olarak anlaşılır , halbuki o çocukları ve bir başkası için fedakar olmalı, farklı bir şeyler yaparak kabul görmesidir.
Bir kişi çevresinde kabul edilmediğinde ya da gerçekte olduğu kişi gibi davranırsa saygı duyulmayacağını düşündüğü için Efendi adam olma yoluna gidiyor. Genelde küçük yaşlarda başlayan bu serüvende, kişi ailesine yada çevresine kendini, olduğu gibi kabul ettiremeyeceğini düşündüğü için bu "kolay" yolu seçiyor.
Peki , İyi adamlar bu mesajları nasıl aldılar ve neden onlara yapıldı ? Aşağıdakiler , ailelerin ve toplumun kendi doğrularını empoze ederek , erkekleri nasıl mükemmel erkekçiklere dönüştürdüğüne dair kısa bir kurstur. Onlara sevilmek için ''iyi'' olmaları gerektiğine nasıl inandırdılar.?
Terk Etmekle Başa Çıkmak
Bir insanın hayatındaki en etkilenebilir zamanı , doğumdan beş yıla kadardır.
Bir çocuğun 0 -6 yaş arası altın çağ dediğimiz çağdır. Bu çağda çocuk her şeyden çok etkilenen bir yapıya sahiptir. Zihin açıktır ve çevresinden gördüğü her şeyi merak ile kontrol eder, ne kadar süzmeye çalışsa da, verilen bilgileri sorgulamadan bilinç altına iletir. Çoğu derin travmalar bu çağda oluşmaktadır. Bu 5 - 6 yıl içinde çocuğun kişiliği en önemli ölçüde çevresinden etkilenir. Bu süre zarfında paradigmaları kurulmaya başlar. Bu dönemdeki en güçlü etkiler bir çocuğun ailesi , büyükleri ve çevresidir. Efendi adam sendromunu irdeleme yaparken incelememiz gereken yer burasıdır.
Asker de iken , boş zamanlarımda kitap okuyordum. Rafların arasında ki bir kitap dikkatimi çekmişti. Eskiden beri psikolojiyle ilgileniyordum ama derine pek inememiştim. Bu kitabın Adı Doğan Cüceloğlu 'nun İçimizdeki Çocuk kitabıdır. Okumanızı tavsiye ederim.
Çocuklar hakkında anlamamız gereken önemli bir gerçek var. İlk olarak , çocuklar dünyaya geldiğinde tamamen çaresizler. İhtiyaçlarının farkına varmak ve onları karşılamak için başkalarına bağımlıdırlar. Bu bağımlılığın bir sonucu olarak her çocuğun en büyük korkusu , terk edilmektir. Çocuklar için terk, ölüm demektir.
İkincisi , çocuklar ego merkezlidir. Bu, doğaları gereği her şeyin merkezi olduklarına inandıkları anlamına gelir. Evren ve her şey onların etrafında döner. Bu nedenle , başlarına gelen her şeyin nedeni olarak kendilerini görürler.
Dipnot: Çocukluk yıllarında yaşanan travmalar irdelendiğinde , kişinin kendini suçlu hissetmesi , utanması , çaresiz kalması kendisinin buna sebep olduğu inancına kapılması bunu doğrular.
Bu iki faktör - terk edilme korkusu ve ego - tüm çocuklar için çok güçlü bir duygudur. Ne zaman bir çocuk herhangi bir şekilde terk edilirse, daima ona olanların kendisinin neden olduğuna inanır. Bu terkedilme deneyimleri aşağıdaki deneyimlerden herhangi biridir.
- Çocuk aç ve kimse ona yemek yedirmiyor.
- Çocuk ağlıyor ve kimse onu kucaklamıyor.
- Yalnız ve kimse onunla ilgilenmiyor.
- Bir ebeveyn( anne yada baba) ona kızıyor veya görmezden geliyor.
- Anne yada baba gerçekçi olmayan hedefler koyuyor.
- Anne yada baba kendi ihtiyaçlarını tatmin için onu kullanıyor.( Türk toplumunda genellikle eşler arası problemde, anne genelde hıncını çocuktan alır)
- Anne yada baba çocuğu utandırıyor.
- Anne yada baba çocuğa şiddet uyguluyor.
(Ben burada bir şey daha eklemek istiyorum. Çocuğun sürekli eleştirilmesi ve başkasıyla kıyaslanması da terk etmekten başka nedir ki . Bu çocuğun kendisini değersiz hissetmesine baştan başa yol açan zehirli bir yoldur.) - Anne yada baba ikisinden biri çocuğu istemiyor. ( İstemiyorsan neden yaptın pezevenk )
- Anne yada babanın ayrılması çocuktan uzak kalması.
Her çocuk , kusurlu bir dünyada ve kusurlu bir ailede meydana geldiği için bu terkedilmelerden birini yaşar. Aslında bu acı olayların sebebi kendi olduklarına dair inançları olsa da , hayatlarının yanlış bir yorumudur. Çocukların, dünyada başka şekilde anlamalarının yolu yoktur.
Zehirli Utanç
Çocukların naif ego merkezleri, bu terkedilme deneyimlerinden birilerini yasarsa kendileri gibi olmanın onlar için çevre için kabul edilemez olduğu inancını yaratır. Çocuk , kendisi ile ilgili bir sorun olduğu sonucuna varır ve hayatlarındaki önemli kişilerin onları bundan terk ettiğine inanır. Terk edilmenin kendileriyle ilgili bir şeyden kaynaklanmadığını anlamalarının hiç bir yolu yoktur. İhtiyaçlarını fark etmesi ve karşılaması gereken insanlar terk etmiştir.
Terk edilme deneyimleri, ego merkezli çocukta psikolojik bir durum yaratır. Bu durum Toksit Utanç olarak adlandırılır. Zehirli utanç ; sadece kişinin kötü şeyler yaptığına dair bir inanç değil, aynı zamanda kişinin doğası gereği kötü , kusurlu , farklı veya sevimsiz biri olduğuna dair bir inançtır.
Hayatta Kalma Mekanizmaları
Bu terk edilme deneyimleri ve bu olayların yanlış yorumlanmasının bir sonucu olarak tüm çocuklar üç çok önemli şeyi yapmalarına yardımcı olmak için hayatta kalma mekanizmaları geliştirir.
1) Terk edilmenin yarattığı duygusal ve fiziksel sıkıntıyla baş etmeye çalış.
2) Benzer olayların tekrar olmasını engellemeye çalış.
3) İçselleştirilmiş toksit utançlarını (veya algılanan kötülüklerin) kendilerinden ve başkalarından gizlemeye çalış.
Çocuklar , bu üç hedefi gerçekleştirmeye çalışmak için çok sayıda yaratıcı yol bulur. Bu hayatta kalma mekanizmaları genellikle etkisizdir ve bazen görünüşte mantıksızdır. Örneğin , kendini yalnız hisseden bir çocuk , ebeveynin dikkatini çekmek için olumsuz bir şekilde yanlış davranabilir. Bir çocuğun yaptığı mantıksız görünse bile , dikkat çekmek için yaptığı davranış - acı verici olsa bile - yalnız ve izole olmak kadar kötüdür.
İyi olmaya çalışmak - başkalarının olmasını istediğine inandığı kişi olmaya çalışmak -küçük bir çocuğun; çocuklukta terk edilmesi ve toksik utancın içselleştirilmesi sonucu ortaya çıkan birkaç şeyden sadece birisidir.
6-7 yaşlarımdayken yaramazlık yaptığımda annem bir daha yaparsan analar dağına giderim beni bir daha göremezsin diye tehdit ederdi.
YanıtlaSilbenide annem yaramazlık yaptığımda kurban teyzelere vercem seni gece adamlara vericem seni kaçırcaklar kesecekler vs.vs. kandırıyordu. ben çocuk oldugum için hepsini gerçek sanıyordum ve son durum 19 yaşındayım boyum 188 kilom 94 hayvan gibiyim ama dışarda 15 yaşında 1.50 boyunda 45 50 kilo çocuklardan korkuyorum bana birşey yaparmı diye, yolda yürürken arkamdan gelen insanlar acaba beni tenha bir yerde bıçaklayacaklar mı diye düşünüyorum.
Silburayı okuyan kişi bir gün çocugun olursa sakın benim annem gibi yetiştirme çocugunu...
Bir keresinde çocukken(3-5 yaşlarında)annem okula abimin karne gününe gidiyordu bende geleyim beni de götür dedim. Beni hiç bi yere götürmez hep evde yalnız kalırdım. Çocuktuk ağlardım. Yine beni götürmedi. Bende peşinden çıktım okula kadar gittim annemi bahçede gördüm. Bi çöpçü kamyonu geldi korktum kaçtım derken kayboldum ağlayarak yolu bulmaya çalıştım esnaf farketti. Karakolda babamın gelmesini bekledim. Geldi, attı beni omzuna eve giderken bide mandalina aldı yeyerek gittik. Aile kaderdir a*k. S*kimsonik bi çoçukluk geçirdik. Şimdi gel buralarda bilgilen farkındalık oluştur s*ke s*ke değişmeye çalış. Başka çare yok.
YanıtlaSilKesinlikle öyle. Ama şöyle düşün, senden sonraki nesli kurtaracaksın oluşturduğun farkındalıkla. Bence en güzel miraslarda biri. Tabii evlenip çoğalmak da senin tercihin, haricine laf söylemek bana düşmez. Sevgiler kardeşim 🙋🏼♂️
SilÇocuklukta yaşadığın çoğu şey , yetişkinlikte de ara ara geri dönüşümler yapar. bunların farkında olursan onun zıddına hareket ederek kendine farklı bir yol açabilirsin. babam "su yukarıdan aşağıya akar" derdi. Şimdi onu daha iyi anlıyorum. sen zincirleri kırıp farklı bir yol izlersen senden sonrakileri de daha iyi şeyler yaşatabilirsin
SilSon iki cümle son zamanlardaki genel ruh halimi o kadar güzel yansıtıyor ki.. İstemsiz bize yapışan bazı özelliklerden zorla kendi çabamızla değiştirmeye çalışıyoruz. Hayata 2 - 0 geride başlamak gibi
SilYaşadığım zorlukları başka insanların da yaşadığını yorumlarda gördüğüm de hiç de yalnız olmadığımı hissettim. İyi ki varsınız arkadaşlar. Uzun süredir ailevi ve psikolojik problemlerle baş etmeye çalışırken zaten olmayan psikolojimi daha da kaybetmeye çalıştığımı hissediyordum. Bu kitabı keşke daha önceleri okusaydım yaşadığım şeyleri çok güzel özetliyor. Annem narsist diyebileceğim hiç güvenemediğim biriydi. Ne yaptığı belli değildi, bir iyiydi bir düşman gibiydi. Siz yine hatırlıyormuşsunuz 4-5 yaşlarınızı. Ben 8 yaşından önceki anılarımı hatırlamıyorum ama tek bildiğim ve hatırlayabildiğim şey çok fazla utandırılmaya ve eleştiriye maruz kaldığımdı ve zihinsel olarak acı çekiyordum. Umarım hepimiz en kısa sürede bizi esiri altına alan bu zihinsel prangalarımızdan kurtulmayı başarırız. Şeytanlarımız anda ne kadar güçlü olursa olsunlar zamanla üstte olan taraf mantıklı beynimiz olacak.
YanıtlaSilYorum Gönder